Türkiye' de Kişisel Verilerin Korunması Hukukundaki Tarihsel Gelişmeler

Anasayfa / Blog

Türkiye' de Kişisel Verilerin Korunması Hukukundaki Tarihsel Gelişmeler

Kişisel verilerin korunması, tüm dünyada zaman içerisinde gelişme göstermiştir. Bu gelişim Türkiye’de de yaşanmıştır. İç hukukumuzda, Anayasa’nın 20. Maddesinde düzenleme yapılmış ve 6698 Sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu yürürlüğe girmiştir. Yıllar geçtikçe özel hayatın gizliliği önem kazanmış ve kişisel verilerin korunması hakkı gündeme gelmiştir.


Kişisel verilerin korunması konusundaki ilerlemeler göz önüne alındığında ülkemizin diğer ülkeleri geriden takip ettiği görülmektedir. Nitekim gelişmiş ülkelerin çoğunda uzun yıllardır kişisel verilerin korunmasına ilişkin müstakil bir kanun, buna paralel ilgili mevzuat ve hatta veri koruma otoritesi varlığını göstermekteydi. Ülkemizde ise bu yönde atılan adım somut olarak 2016 yılında yürürlüğe giren 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’ dur.


KVKK’ nın yürürlüğe girmesi geç kalınmış; ancak olumlu görülebilecek bir adımdır. Günümüzde kişisel verilerin korunması yıllar geçtikçe önem kazanmış ve gelişme göstermiştir.

Uluslararası gelişmeler sürerken ülkemizde kişisel verilerin korunması konusunda yönetmelik düzeyinde yapılan düzenlemeler yetersiz kalmış ve kişisel verilerin toplanmasının, depolanmasının ve kullanılmasının verilerin gizliliğine bir müdahale olduğu, bu gizliliğe müdahalenin müstakil bir kanunla düzenlenmesi gerekliliğini ortaya çıkarmıştır.     


Bunun yanı sıra Avrupa Birliğinin direktifi ve Avrupa Birliğine uyum süreci Türkiye’ de kişisel verilerin korunması alanında düzenleme yapılması gerekliliğini ortaya çıkaran bir diğer sebep olmuştur.

Görülmektedir ki ülkemizde kişisel verilerin korunması konusunda bir düzenlemeye ihtiyaç duyulması ulusal etkenlerden ziyade uluslararası etkenlerden kaynaklı olmuştur. Bu bağlamda ülkemizde kişisel verilerin korunmasına dair çalışmalar yapılmaya başlanmıştır.


Bu bağlamda kişisel verilerin korunması konusunda anayasal düzenlemeler 7 Mayıs 2010 tarihli ve 5982 sayılı Kanun’la olmuştur. Anayasa’nın 20. maddesine 3. fıkranın eklenmesiyle “kişisel verilerin korunmasını isteme hakkı” açıkça kabul edilmiştir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin müstakil kanun çalışmaları,1989 yılına dayanmaktadır. Bu konuda Adalet Bakanlığı nezdinde 2000’li yıllara kadar çeşitli taslak metinler hazırlanmıştır.2006 yılında Başbakanlığa gönderilen taslak ilk kez 22 Nisan 2008 tarihinde TBMM Başkanlığına sevk edilmiş, ‘‘Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun Tasarısı’’ ismiyle yasalaştırılmaya çalışılmış; ancak yasalaşma süreci başarısız olmuştur. Yasalaşma sürecini tamamlayamayan bu tasarı Avrupa Birliği nezdinde Türkiye için düzenlenen ilerleme raporunda yoğun bir şekilde eleştirilmesine sebep olmuştur.


2011 yılına gelindiğinde Adalet Bakanlığı tarafından oluşturulan bir komisyonda, taslak metin yenilenmiş ve 2012 yılında Başbakanlığa gönderilmiştir. 2014 yılında ise yeni bir tasarı metni tekrardan TBMM Başkanlığı’ na sevk edilmiştir. Söz konusu tasarı seçimler ve siyasi rekabetten ötürü TBMM’ de görüşülmeden hükümsüz kalmıştır.


Akabinde Adalet Bakanlığınca hazırlanan, Bakanlar Kurulunca 4 Ocak 2016 tarihinde kararlaştırılan ‘‘Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Tasarısı’’ TBMM Başkanlığı’na sevk edilmiştir. İlk önce, 108 No’ lu Sözleşme’nin onaylanmasını uygun bulan 30 Ocak 2016 tarihli ve 6669 sayılı Kanun kabul edilmiş ve ardından Tasarı, TBMM Genel Kurulu’nun 24 Mart 2016 tarihli oturumunda kabul edilmiştir. Kabul edilen Tasarı, 7 Nisan 2016 tarihli Resmî Gazete’ de 6698 sayılı ‘Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’ ismiyle yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.


KVKK yürürlüğe girinceye kadar kişisel verilerin korunmasına dair müstakil bir kanun bulunmamaktaydı. KVKK yürürlüğe girdikten sonra yıllar içerisinde değişime uğramıştır.

2010 yılında yapılan Anayasa değişikliği ile anayasanın 20. Maddesine eklenen ‘‘Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir’’ ifadesiyle, kişisel verilerin korunması anayasal güvence altına alınmıştır. Bu madde ile kişisel verilerin korunması hakkına kamu görevlilerinin keyfi müdahalelerinin de önüne geçilmek istenmiştir.


Kişisel verilerin korunması ile ilgili kanun her ne kadar 7 Nisan 2016 tarihinde yürürlüğe girmiş olsa dahi; bu konudaki milat anayasal güvenceye alınmasını sağlayan 2010 anayasa değişikliğidir.

E-Bültene Kayıt Ol
Kampanya ve duyurulardan haberdar olmak için
e-bültene üye olun. Fırsatlardan yararlanın.
+90 444 42 68